- 10 Mayıs 2018
- Yayınlayan: Murat SÖNMEZ
- Kategori: Makaleler
Türk ceza kanununda haksız tahrik 29.maddede düzenlenmiştir.Buna göre kanundaki tanımıyla “Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya elemin etkisi altında suç işleyen kimseye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine on sekiz yıldan yirmi dört yıla ve müebbet hapis cezası yerine on iki yıldan on sekiz yıla kadar hapis cezası verilir.Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birden dörtte üçüne kadar indirilir”şeklinde tanımlanmıştır.Haksız tahrik kanuni tanımında da açıklandığı üzere failin,haksız bir fiilin doğurduğu gazap,üzüntü ve elemin etkisi altında hareket ederek bir suç işlemesidir.Haksız tahrikte,fiilin haksızlık içeriğinde bir değişiklik olmamasına rağmen failin kusur yeteneğinde bir azalma söz konusudur,bunun sebebi ise mağdurun önceki eyleminin fail üzerinde bir etki meydana getirmesidir.Fail,önceki fiilin yarattığı öfke ve elemin altında kalmıştır ve mağdurun önceki eylemi bu suçun işlenmesine sebebiyet vermiştir.Bu sebeple ceza hukuku anlamında failin kınanabilirlik ve kusurunda bir azalma meydana gelmiştir.
Haksız tahrik yukarıda belirttiğimiz nedenlerle TCK’da ceza sorumluluğunu azaltan ve kaldıran nedenler bölümünde düzenlenmiştir.Ancak haksız tahrik hükümlerinin uygulanabilmesi için mağdurun meydana getirdiği önceki eylemin gerçekten kişi üzerinde hiddet ve şiddetli elem yaratması gerekmektedir.Bu sebeple bu ağırlıkta bir hiddet ve elemi meydan getirmeyecek fiiller haksız tahrik kapsamında değerlendirilmeyecektir.Özetle haksız tahrik koşullarının uygulanabilmesi için
1)Tahrik teşkil eden önceki bir fiilin bulunması,
2)Önceki fiilin haksız olması,
3)Önceki fiilin failde hiddet ve elem yaratması,
4)İşlenen suç ile önceki fiil arasında nedensellik bağı bulunmalı,
5)İşlenen suçun hiddet ve eleme bir tepki niteliğinde olması,
6)Tepkinin önceki fiili işleyen kimseye yönelmiş olması,
gerekir.Haksız tahrik hükümlerinden yararlanan kişi,aynı kişiye yönelik olarak tekrar haksız tahrikten yararlanamaz.